Güncelleme Tarihi: 22 Eylül 2022
Gösterim: 710
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Birlikteliğinde Skolyoz Farkındalığı ve Tedavi Yaklaşımları Sempozyumu Gerçekleştirildi
Skolyoz Derneği ile İstanbul Kültür Üniversitesi, Marmara Üniversitesi ve Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi birlikteliğinde, Haziran Skolyoz Farkındalık Ayı kapsamında 18 Haziran 2022 tarihinde İstanbul Kültür Üniversitesi, Ataköy Yerleşkesi, Akıngüç Oditoryumu ve Sanat Merkezinde akademisyenler, klinisyenler, öğrenciler, skolyozlu bireyler ve ailelerinden oluşan 242 kişinin katılımı ile Skolyoz Farkındalığı ve Tedavi Yaklaşımları Sempozyumu gerçekleştirildi.
Program, Skolyoz Derneği Başkanı Sayın Dr. Öğr. Üyesi Adnan Apti’nin, İstanbul Kültür Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Sayın Prof. Dr. Burcu Semin Akel’in ve İstanbul Kültür Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. N. Ekin Akalan’ın açılış konuşmaları ile başladı.
Skolyoz Derneği Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Adnan Apti, 2008 yılından günümüze kadar Haziran ayı, Skolyoz Farkındalık Ayı olarak dünya genelinde çeşitli etkinlikler ile değerlendiriliyor ve bugün hep birlikte buna bir yenisini ekleyeceğiz dedi.
Var olan bir durumu değiştirmek istiyorsak, bunun birinci basamağı farkındalıktır. Bilimsel olarak farkındalık, bir, içsel uyarıcı, iki, dışsal uyarıcılar yoluyla gerçekleşebilir.
İçsel uyarıcı, hissettiğimiz ağrı veya bedenimizdeki farklılıklar olabilir. Dışsal uyarıcılar ise aynada gördüğümüz vücut şeklimiz veya bir başkasının vücudumuzun görünümü ile ilgili gözlemlerini bizle paylaşmasıyla olur.
Skolyoz için içsel uyarıcılar başlamışsa, yani kişi kendi bedenindeki farklılıkları hissetmeye, görmeye başlamışsa, muhtemelen yüksek derecelerde bir skolyozu olabilir. Çünkü skolyoz, küçük derecelerde herhangi bir bulgu vermemektedir.
Dışsal uyarıcıların devreye girmesi için ise birbirimize özen göstererek gözlem yapmamızı gerektirmektedir.
Skolyoz için birbirimize ne zaman ve nasıl gözlem yapabileceğimizi bilmek de değişimin birinci basamağı olan farkındalığın oluşmasını sağlayacaktır.
Farkındalık bize olayları ve süreçleri daha iyi kontrol edebilme imkanı verir.
Skolyoz, kontrol edilebilen, yönetilebilen, yani tedavi edilebilen bir sağlık problemidir.
En başarılı kontrolü, en değerli çözümleri onu ancak erken fark ettiğimizde yönetebiliyoruz.
Skolyoz, toplumda azımsanmayacak düzeyde bilinse de zaman zaman bilimsel gerçeklikten uzak bazı bilgilerin karıştırıldığını ve süreçleri doğru bilgiden çok, oluşan yanlış algının yönettiğini görebiliyoruz.
Yalnızca toplumun değil, sağlık profesyonellerinin ve sağlık hizmeti sunucularının da farkındalıklarını geliştirmeye ve güncellemeye her zaman ihtiyacı vardır. Buradaki ölçü popülizm değil, bilimsel kanıtlar olmalıdır diyerek sözlerini tamamladı.
Akademik sunumlarla başlayan sempozyum programına skolyozu olan bireyler ve ailelerinin skolyozun başlangıcı ile birlikte yaşadıkları tedavi süreçleri, tavsiyeleri ve önerilerini dile getirebildikleri panel yer aldı.
Programın öğleden önceki bölümünde Öğretmen ve Beslenme ve Diyetetik Uzmanı gözünden skolyoz ve spor konuları yer aldı.
Programa panelist olarak katılan Skolyoz Forum kurucusu Sayın Sedat Düzgün “Noktaları Birleştirmek” başlıklı konuşmasını gerçekleştirdi ve öğle arasının ardından Serra Zeynep AKKOYUNLU piyano dinletisi ile coşkulu alkışlarla katılımcıların beğenisini aldı.
Öğleden sonraki programda, Pediatrist, Psikiyatrist, Anestezist gözünden skolyoz konuları ile akademik sunumlar yer aldı. Skolyozda cerrahi tedavi yöntemleri Sayın Prof. Dr. Teoman Benli, korse tedavileri Sayın Dr. Öğr. Üyesi Burçin Akçay ve egzersiz tedavileri Sayın Doç. Dr. Tuğba Kuru Çolak tarafından anlatıldı.
Farklı disiplinlerden uzmanlık alanlarının görüşleri ve önerileri ile skolyozun erken tanı tedavi süreçlerinde disiplinler arası farkındalığın artırılması ve sağlık sisteminde buna yönelik yapılanmanın gerekliliği üzerinde duruldu.
Erken tanı için tarama programlarının önemi ile tedavi süreçlerinde egzersiz yaklaşımları, korse tedavileri, cerrahi tedavilerin ne zaman ve nasıl uygulanmaları gerektiği güncel bilgiler ışığında uzmanlar tarafından aktarıldı.
Pek çok farklı üniversiteden Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği sempozyum programının ardından Skolyoz Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri tarafından programda yer alan dört farklı workshop çalışmaları ile devam edildi.
Programın kapanışında söz alan Skolyoz Derneği Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Adnan APTİ, ülkemizde skolyoz cerrahisinin olduğu gibi ameliyat harici tedavi yöntemlerini başarıyla uygulayabilen uzmanların gelişmesi gerektiğini ve skolyozlu bireylerin tüm bu nitelikli tedavi seçeneklerine erişebilirlikleri ile ilgili sağlık politikalarının geliştirilmesi için Skolyoz Derneği olarak çalıştıklarını belirtti.
Sempozyum sayfası için aşağıdaki linke tıklayınız…